Aşırı sıcak hava koşulları, tarım sektörünün en önemli bitkilerinden biri olan zeytin ağaçlarını ve dolaylı olarak "yeşil altın" olarak adlandırılan zeytin yağını olumsuz etkiliyor. Uzmanlara göre, bu olumsuz iklim koşulları, zeytin rekoltesinde azalmaya ve dolayısıyla fiyatlarda önemli bir artışa yol açabilir. Değeri giderek artan zeytin yağı, sadece tüketicilerin mutfaklarındaki vazgeçilmez bir malzeme değil, aynı zamanda ekonomik dengeler üzerinde de büyük bir etkiye sahip. 2023 yazında beklenmeyen aşırı sıcakların etkisiyle yaşanacak olan zeytin rekoltesindeki azalma, hem üreticilerin hem de tüketicilerin yüzünü güldürmeyecek gibi görünüyor.
Aşırı sıcaklar, tarım alanında birçok olumsuz etkiye neden olmaktadır. Özellikle zeytin ağaçları, uzun süreli sıcak hava dalgalarına maruz kaldıklarında stres altında kalır ve bu durum zeytinlerin kalitesini ve rekoltesini olumsuz yönde etkileyebilir. Zeytin ağaçları için ideal sıcaklık aralığı 25-30 derece civarındadır. Ancak, sıcaklıkların 35 dereceyi aştığı dönemlerde, ağaçların su ihtiyacı artar ve bu durum, sulama sistemlerinin yetersiz kalmasına neden olabilir. Uzmanlar, bu yıl Türkiye'de ve Akdeniz çevresindeki ülkelerde görülen aşırı sıcakların, zeytin rekoltesinde %20'ye kadar bir azalmaya yol açabileceğini öngörüyor.
Bu aşırı sıcağın yanı sıra, iklim değişikliği, zeytin üretimini tehdit eden bir başka faktör olarak öne çıkıyor. Uzun yıllar boyunca, üreticiler, iklim değişikliği ile başa çıkmanın yollarını arıyorlar; ancak mevcut uygulamalar, sıcak hava dalgalarının artan sıklığına yeterince yenik düşmekte. Ağaçların kök sistemleri, sıcaklık ani değişimlerine yanıt verme konusunda sınırlı bir kapasiteye sahip olduklarından, bu durumu yönetmek oldukça zorlaşıyor.
Tüm bu zorlukların bir sonucu olarak, zeytin yağı fiyatlarının yükselmesi kaçınılmaz görünüyor. Aşırı sıcakların zeytin rekoltesini etkilemesi, piyasalarda bir belirsizlik yaratacak ve tüketiciler için zeytin yağının fiyatında önemli artışlar yaşanması bekleniyor. Uzmanlar, özellikle yaz aylarında zeytin yağı fiyatlarının %30’lara varan oranda artış gösterebileceğini önermektedir.
Bu durum, yalnızca tüketici fiyatlarını etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda zeytin üreticilerinin gelirleri üzerinde de önemli etkiler yaratacaktır. Açıklanan yerel ve uluslararası piyasa verilerine bakıldığında, zeytin yağının gıda enflasyonuna katkıda bulunması kaçınılmaz görünüyor. Bu artışlar, özellikle yemek tariflerinde zeytin yağının sıklıkla tercih edildiği Akdeniz mutfakları için büyük bir endişe kaynağı olmaya başladı. Bu nedenle, bu süreçte zeytin yağı üretimiyle ilgili dikkatli planlamalar yapılması büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, aşırı sıcakların zeytin ağaçlarına ve dolayısıyla yeşil altın olarak adlandırılan zeytin yağına olan etkileri, hem tarım sektörü hem de tüketiciler için önemli sonuçlar doğuracaktır. Bu durum karşısında, hem üreticilerin hem de tüketicilerin uzlaşma yolları bulmaları gerekiyor. Özellikle gıda güvenliği ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının önemi bir kez daha gündeme gelmektedir. Zeytin yağının kalitesinin korunması ve fiyatlarının makul seviyelerde tutulabilmesi için, sadece tarım üreticilerine değil, aynı zamanda hükümetlere ve ilgili kuruluşlara büyük görevler düşüyor.